03 Ocak 2008

Alaçatı Tatili

Alaçatı Yılbaşı - 2007

HOŞGELDİN 2008 :)
Yazıyı yazmaya başladığımda ilk aklıma gelen çok uzun zamandır sadece yemek tarifleri yayınladığım oldu. Yaz tatilinden bu güne hiç gezi yazısı yazmamışım, bu da demek oluyorki uzun zamandır bir yerlere gitmemişiz :(
Bayramdan önceki hafta, günü birlik bir Abant gezimiz var ama o da yazı haline gelmemiş, sadece sitenin kış imajı adına bir banner olarak hizmet vermiş bize:) Son zamanlarda en çok evde olmayı, dostlarımızı, akrabalarımızı ağırlamayı, yeni tarifler denemeyi ve tattırmayı sever oldum.
Yılbaşı akşamı içinde buna benzer planlarım vardı, eşimin doğum gününde hayallerimdeki sofrayı kuramadığım için, açığı kapatmak istiyordum biraz:) Arkadaşlarımızı çağırıp bol bol yiyip içip oyun oynayacağımız bir gece düşüncesi içindeydim. Ama yılbaşına bir kaç gün kala bu düşüncemi açtığımda, başta eşim olmak üzere, herkes "yeter artık hep ev hep ev, hemde sen çok yorgunsun, dinlenmen lazım" dedi. "E, bir yerlere gidelim o zaman" denildi. Yarım gün kadar beyin fırtınası yapıldı ve sonunda gidilecek yer belirlendi; Rüya Balayı mekanı ve bence yurdumun en gidilesi yeri Lale Lodge.

Alaçatı Yılbaşı - 2007

-"Bu mevsimde ne işiniz var Alaçatıda?
-"Ay, donacaksınız, deniz yok, bişey yok sıkıcı olmazmı?
-"Bari kar olan bir yere gidinde, kış tatilinin bir anlamı olsun" şeklinde ki uyarılara rağmen, biz Alaçatı ya gittik. Ve inanılmaz mutlu, huzurlu, dinlenmiş sanki aylardır tatil yapıyormuş da artık sıkılıp dönmüşcesine bir ruh hali ile döndük.
Lale Lodge insanda, sanki uzak bir yerde yaşayan akrabalarınızı ziyarete gitmişsiniz, size evlerinin en güzel odasını vermişler, elinizi sıcak sudan soğuk suya sokturmamışlar gibi bir his yaratıyor. Kelimenin tam anlamı ile ev sıcaklığında ama çok konforlu bir tatil yaşıyorsunuz.
Alaçatı ise zaten mevsimsiz bir yer, her mevsimde her haliyle bir başka güzel. Ben açıkçası bu mevsimde daha bir keyif aldım, yazın ister istemez bir yorgunluk oluyor, plaja git, bütün gün denize gir, gel, duş al, yemeğe çık. Ne kadar keyifli şeyler de olsa yinede bir yorgunluk oluyor. Ama bu mevsimde deyim yerinde ise hücrelerime kadar dinlendim. Uzun uzun şölen gibi kahvaltılar yaptık, arkasından şömine ve gazete keyfi... Sahilde ve Alaçatı sokaklarında yürüyüşler yaptık, fotoğraflar çektik.

Alaçatı Yılbaşı - 2007

Akşamları Hakan bey, kızı Aleyna ve diğer konuklar ile birlikte dvd keyfi yaptık, Uno oynadık. Aleyna İtalyada yaşıyor ve hiç Türkçe bilmiyor ama biz onunla dostluğun dili olan tarzanca ile anlaştık:) Bir İtalyan oyunu olan Uno'yu bildiği için bizimle birlikte o da oynadı ve hem o hemde biz çok keyif aldık, bu güne kadar tanıdığım en kibar, en tatlı ve en zengin gönüllü çocuk Aleyna. İnanılmaz paylaşımcı ve sevgi dolu. Birlikte kurabiye yaptık, oyunlar oynadık ve hatta elli kollu sohbet ettik:)

Alaçatı Yılbaşı - 2007

Hakan bey'in annesi Belkıs Abla ve babası Muhittin Bey, bizlere inanılmaz güzel bir yılbaşı hazırladılar, az önce dediğim gibi evlerine gelen misafirlere hazırlanır gibi heyecanla ve severek yaptılar her şeyi. Belkıs abla (teyze demeye dilim varmıyor:) tam on iki çeşit meze, tavuklu börek ve arnavut ciğeri yapmıştı.

Çeşme Yılbaşı - 2007
Çeşme Yılbaşı - 2007
İlk fotoğraf; turp otu filizi, çiğken görüntüsü rokayı andırıyor. Kaynar suda haşlayıp, üzerine zeytinyağ, limon, sarımsak ekleniyor. Çok farklı, ekşimsi ve hafif pütürlü bir tadı var. İkinci fotoğraf ise Brokoli Salatası.
Çelme Yılbaşı - 2007

Çeşme Yılbaşı - 2007

Zeytinyağlı barbunya, yoğurtlu havuç salatası ve benim annemin yaptığı şekilde olduğu için çok sevdiğim :), bol bol yediğim nefis mücver.

Alaçatı Yılbaşı - 2007

Çeşitlerin hepsi birbirinden güzeldi ama patates salatası gerçekten çok farklı ve özeldi. Yoğurtlu, mayonezli olduğunu tahmin ettiğim bir sosu ve içinde karidesler vardı. (Hemen ertesi gün yola çıktığımız için, tarifini istemeyi unuttum, ama süper bir lezzetti.)

Çeşme Yılbaşı - 2007

Çeşme Yılbaşı - 2007

Zeytinyağlı biber dolması; fotoğrafta sanki normal boyutlarda gibi çıkmış ama aslında ceviz büyüklüğünde idiler :) Görüntüleri çok şirin, tadı ise nefisti.

Alaçatı Yılbaşı - 2007

Muhittin bey de kendi elleriyle levrek pişirdi şömine de. Nasıl bir hokus pokus yaptı ise bir gram koku olmadı salonda. Gecenin ilerleyen saatlerinde oynamaktan bir miktar yer açılan mideme işkembe çorbası ile müthiş bir final de yaptırdım ve bir kez daha yeme kapasiteme herkesi hayran bıraktırdım:) İşkembe çorbası o kadar güzeldiki, gelirken yanımda bir kavanoz getirdim ve şu anda yazıyı yazarken bir yandan içiyorum ve hala oradaymış gibi hissediyorum:)

Alaçatı Yılbaşı - 2007

Tatlı Büfesi için; Belkıs abla, fırında kabak tatlısı ve damla sakızlı muhallebi yapmıştı. Bende pasta ve süslü kurabiyeler yaptım. Çok cici bir tatlı menumuz oldu.

Alaçatı Yılbaşı - 2007

Yılbaşı gecesi için benim hazırladığım pasta. Her zaman yaptığım ve çok sevdiğim Çikolatalı Pasta'nın pandispanyası ile yaptım, arasına da hazır pasta kreması ve irice parçaladığım bitter çikolata koydum. Kendi mutfağım olmadığı için bazı zorluklar yaşadım ama yinede güzel bir pasta oldu. Pastadan bahsetmişken Sevgi'den bahsetmemek olmaz:) Sevgi için otelin bel kemiği, temel direği diyebiliriz. Bütün oteli sanki kendi eviymiş gibi çekip çeviriyor, herşeye koştuğu yetmiyormuş gibi birde kahvaltı için nefis reçeller yapıyor, hele vişne reçeli ahhh ahh:)

Pastayı yaparken, bazı aksilikler oldu, keki 2 ölçü hazırladığım için fırının içine taştı mesela:( ama bir yardımcı ile birlikte pasta yapmak ne kolaymış, ben yumurtaları çırpıyorum, arkamı dönüyorum, çikolatalar eritilmiş, bir bakıyorum un, kakao vs. karıştırılmış kabın içinde bekliyor:) Fırına taşan kek hoop temizlenmiş. Sevgicim, burdan bir kez daha hakkını helal et diyorum, güya ben pasta yaptım ama asıl sen yoruldun.

Aslında amacım tatil yazısı yazmak değildi, bir yemek blogum olması ve komşu blogları gezerken tatil yazılarında bile en çok yemek ve sofra fotoğrafları görmekten hoşlandığım için, "gezdiğin gördüğün senin olsun, yediğini içtiğini anlat" :) mantığı ile sadece yılbaşı gecesi için Belkıs ablanın hazırladığı muhteşem yiyeceklerden bahsetmekti niyetim ama işte oturunca klavyenin başına yazdıkça yazasım geldi:) Kısacası bu tatil, çok ama çok dinlendiğim, eğlendiğim yeni dostluklar edindiğim nefis bir tatil oldu. Ayrılırken hepimiz çok zorlandık, hele Belkıs abla'nın bizi kapıya kadar yolcu edip, arkamızdan ağlaması hepimizi çok duygulandırdı. Ahmed'in söylediği gibi, normalde bir otelden ayrılırken, "Mini bar'dan içtiğiniz bir suyunuz vardı, onuda ekleyelim" cümlesi ile gönderilmeye ! alışkın olduğumuzdan bu uğurlanma bize çok anlamlı geldi.

Her şey çok güzeldi çok, iyiki bir günlüğüm var, böylelikle hem anılarımı ölümsüzleştirip, hemde sizlerle paylaşıyorum. Bu yazı ile; 2008'in hepimiz için çok sağlıklı ve huzurlu bir yıl olmasını diliyorum...

21 yorum:

Yasemin dedi ki...

ohh ne guzel :) ye ic yat dinlen.. bence tatil budur :) tatil donusu ne kadar kilo aldiysan tatil okadar iyi gecmistir :D ondan hic anlamam tatilde haril haril spor yapip salata yiyen insanlari :P
mugecim super gezmis super anlatmissin.. su bebisi dogurayim bu alacatinin tadina benimde bakmam lazim :)

Naile dedi ki...

Seni bu kadar süre sessiz görmeye alışık olmadığımızdan biryerlere kaçtığını tahmin etmiştim :) Çok güzel bir gezi,tatil olmuş sizin için ve çok güzel anlatmışsın bir solukta okudum. Yurdumuzun güneydoğu kısmından diğer tarafa geçmeyeli 1.5 sene oldu nerdeyse ama bu yaz bize de kısmet olur inşallah küçük de olsa bir kaçamak :)

~Semra Mutfakta~ dedi ki...

Müge'cim sen neler yaptın böyle hem gezmişsin, hemde bu harika sofralara misafir olmuşsun.imrenmemek elde değil cnm.:)
Yeni yıla böyle güzel bir başlangıç yaptığına senin adına sevindim.Umarım bu yıl senin için hep böyle geçer.
Blog resmin alaçatımı yoksa alıntımı harika bir manzara.orda olmak isterdim doğrusu.görüşmek üzre cnm.

Müge Hüner dedi ki...

Yasemin gülom;
Senin oranlama ile bakarsanda benim tatil süper geçti:) rahat fazladan iki kilom var:) Bebişle birlikte de cok keyifli olur lale, valla bizde takılabiliriz size:)) Öperim şeker.

Nailecim;
Sık sık yazmaya alıştırdım sizi dimi:) Arada süper oluyor böyle kaçamaklar, seninde o tarafa gitmen yasemin gibi olacak sanırım değilmi?:) Hayırlısı inşallah, bebeğe bakacak kişi gerekirse sizede takılabilirim yani:) bu arada geçen makarnaya "eşimde kıymalı sever bu makarnayı" demişsin ya çok güldüm, çünkü bizimki makarnadan 2. çatalı alırken dediki "Kıymalıda çok güzel olur bu" :) ortak damak zevki bu olsa gerek:) Öperim canım.

Semracım;
Harika sofra otelin yılbaşı gecesi için hazırlanmıştı, ben bir eve konuk olmadım yani:) ama çok az kişi olduğumuz için ev ortamından farksızdı.
Yeni yıla çok mutlu girdim evet ve seninde benim adıma mutlu olman beni çok mutlu etti canım. Çook sağol.
Blog resmi derken hangisini kastettiğini anlamadım, yazının içindekiler ise evet, Alaçatı, sitenin başlık resmini diyorsan Abant. Benim sitemde kesinlikle alıntı resim yok canım, tüm resimleri eşim çekiyor, bazılarınıda resme meraklı arkadaşlarımız. ama genellikle eşim çeker. Çok yanıt verici bir yorum oldu sanırım:)) Öperim.

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Müge yazını gözümü kırpmadan okumuşum, gözlerim yanıyor şimdi:)
Ne güzel yapmışsınız bu vakitte gitmekle, nasıl dinlendiğinizi tahmin edebiliyorum. Yaz tatilleri gerçekten koşturma içinde geçiyor ve dinlenmek yerine yorgun dönüyorsun eve. Ama bu mevsimde Alaçatı tatili tam bir dinlenme fırsatı vermiş size
Aferin beyin fırtınası ekibine:)

Ferah Gülşen dedi ki...

Müge'ciğim gerçekten yılbaşı geçirmek için lisenin sonlarinda yer alacak bir yer belki ama düşününce haklısın... İyi ki gitmisiniz. Kısın böyle yerlerin havası bir başka oluyor. Ben ilk defa Alaçatı'ya yazın gittim. Yaz sonuydu gerçi pek hareketli değildi. Ama yine de etkilendim tabii.

Yeni yılda huzurlu mutlu yıllar dilerim. Sağlıklı günlerde nice güzel gezilere :)...

Mutfak Havlusu dedi ki...

alaçatıyla ilgili bir ara o kadar çok döküman toplamıştımki gitmiş kadar olmuştum:))
hele o rüzgar gülleri çok güzel.
kaldığınız yer harika klasik ege evlerinden taş ev,her haliyle bile yeter eee nefis tatlarda eşlik etmiş baya keyifli geçmiş belli.
yeni günlerimizde ağzınızın tadı eksilmesin her daim çoğalması dileğiyle...

Delfina ; dedi ki...

mügecim,sen güzelce anlattın , ben de burada masabaşında bir güzel huzura erdim.dinlenmiş olmana çok sevindim.gittiğiniz yerdeki insanların sempatisi,sıcakkanlılığı yaşadıkları mekana da yansımış...

huzurla tatilden dönmek ne güzel...
sevgiyle canım

GANNE dedi ki...

Mügeciğim ne güzel bir yılbaşı tatili olmuş. Sofranın güzelliği apayrı. Belkıs ablanın ve senin ellerinize sağlık. Gitmiş görmüş ve yaşadığınız o huzuru hissetmiş kadar oldum yazıyı okuyunca. Opuyorum...

gülriz dedi ki...

Tutuldum kaldım, söyleyecek söz bulamıyorum. Senin adına çok seviniyorum ve kalbimi alıp oralara kadar götürdün diyorum. O muhteşem yelkenli de orada mıydı?

Neslihan dedi ki...

Mügecim, sizin tatilde çok güzelmiş ben de senin gibiyim, sevdiğim bir yere hep gitmek isterim, ne güzel tadını çıkarmışsınız, hem iyi yapmışsın nasılsa sonra da misafir ağırlarsın ama bu mevsimde bu keyfi ne zaman yapardın:)Tekrar iyi seneler
Sevgiler

Kevser - Elda'nin Annesi dedi ki...

Canim, yemekler harika, tatil harika, sen de ki kocis cok düsünceli, öyle kolundan tutupta seni tatillere götürdügüne bakilirsa. Sevindim, kisa tatil ikinizede iyi gelmistir mutlaka, tekrar mutlu ve saglikli bir yeni diliyorum.

Selamlar canim ve öpüyorum..

Cafe Gusto dedi ki...

Mügeciğim zaten balayında çatlaşmıştın bizi şimdide yılbaşı ohh pek güzel olmuş valla.İnsanı farklı diyarlara götürüyor bu kısacık tatiller.Ruhu dinlendirmek gerek bazen..
sevgiler...

Aybike Ceylan dedi ki...

Alacati'yi cok severim, izmir'imi cok severim....
Guzel bir hafta diliyor, sevgilerimi gonderiyorum.

Aynur dedi ki...

DAVETIYE

Merhaba arkadaslar bu gün saat 14.00 te Türkiye saati ile 15.00 te AYYA Bayan blogcular kahvesinin acilisi var.Tüm blogcu arkadaslari davet ediyoruz,buyursunlar. Aynur Yaren

www.ayyachat.blogspot.com

Yaren dedi ki...

D A V E T I Y E

Merhaba arkadaslar, bu gün saat 14.00 te Türkiye saati ile 15.00 te AYYA Bayan blogcular kahvesinin acilisi var.Tüm blogcu arkadaslari davet ediyoruz,buyursunlar.

Aynur Yaren

www.ayyachat.blogspot.com

Burçin'in Denemeleri dedi ki...

Bir insan kış günü Alaçatı'ya gitmek için bu kadar özendirilmez ki canııımmm. Harika görüntüler paylaşmışsın Mügeciğim. Tam dinlenmelik keyifli bir tatil olmuş, ne mutlu.

Müge Hüner dedi ki...

Pınar şekerim;
Aynen dediğin gibi süper dinlenme oluyormuş, bir yere mevsiminin dışında gidince.Yazımı beğenmenede çok sevindim canım.Öperim.

Ferahçım;
Dediğin gibi bu mevsimde listenin en sonunda kalır Alaçatı normalde, çevremizdeki herkesde aynı şeyi söylemişti:) Ama biz gittik ve iyikide gitmişiz diyoruz. Bende iyi yıllar diliyorum canım.

Sevgili Mutfak Havlusu;
Madem o kadar dökümanda topladın, mutlaka git derim. Yurdumun en gidilesi yeri, çok teşekkür ederim güzel dileklerin için.

Sevgili Arzu;
Ne mutlu bana yazdıklarımla tatil huzurumu size de yansıtabildiysem. Çok teşekkür ederim bu güzel sözler için.

Fadimeciğim;
Sana da aynı şeyi söyleyeceğim;Ne mutlu bana yazdıklarımla tatil huzurumu sanada yansıtabildiysem. Çok teşekkür ederim tatlım.

Gülrizcik;
Ne kadar çok seni andık tatilde tahmin bile edemezsin, hatta yelkenliyi görünce "Aa, Gülrizin yelkenlisi" dedim:) Arkadaşların suratındaki şaşkınlığı görmen lazımdı:)) Çok güzel senin memlette canım:) Öperim..

Neslihancım;
Gerçi tatil gibisi yok ama insan birde sevdiği yere gidince iki kat hoş oluyor, çok teşekkür ederim canım.

Kevsercim;
Düşüncelidir eşim sorma kıyamaz bana:) Çok iyi geldi dinlenmek, çok ihtiyacım varmış meğer gidince anladım. Bende sana iyi seneler diliyorum canım.

Serpilcim;
Aşkolsun, çatlatmak değil niyetim:) Beğendiğim zevk aldığım şeyleri sizlerle paylaşıp, keyfimi iki katına çıkarıyorum sadece. Sevgiler canım.

Aybikeciğim;
Sen İzmirli idin değilmi? Çok güzel İzmir çook, yaşanası bir yer gerçekten. Bende sevgilerimi gönderiyorum canım.

Sevgili Aynur ve Yaren;
Şimdi sizi ziyaretten geliyorum:) Çok farklı ve keyifli bir şey yapmışsınız. Umarım kahveniz en güzel sohbetlerin yapıldığı bir keyif köşesi olur.

Burçin Şekerim,
Sen arı maya gibi çalış, bizi ortamızdan çatlat! Bende napiyim vurdum kendimi yollara, İstanbul dar geldi. Şeker hamuru öğrenmeden dönmeyecektim ama işler geri çağırdı napiyim:))

gülriz dedi ki...

Mügeciğim, demek gördün benim yelkenli mi :))))))))) Allah söyletmiştir belki de :)) Kocaman sevgiler

ELİF dedi ki...

Mügecim merhaba blogunu sevrek takip ediyorum. Bu otele gitmeyi planlıyoruz. KOnaklama şekli yarım pansiyon mu? ve eğer öyle ise ögle yemeğini yemek için etrafda hoş ve ekonomik yerler var mı?
Şİmdiden saol

Müge Hüner dedi ki...

Elifçim;
Çok teşekkürler güzel sözlerin için...

Otel yarım pansiyon değil, oda+kahvaltı.
Öğle ve akşam yemeklerini dışarda yiyorsun, öyle bir hizmetleri yok(tu).
Yakınlarda pek de yemek yeri yok açıkçası.
En yakın Alaçatı ve orada çok fazla restoran var. Ekonomi kısmına gelince, o biraz göreceli bir kavram ama lüks balık lokantasıda var, kebapçıda, büfe de... Sana kalmış.
Öğle yemeklerinide genellikle gittiğimiz plajda hallettik biz, akşamlarıda Alaçatıda.

Umarım bilgilerim yardımcı olmuştur. Gidersen selamımızı söyle mutlaka, yardımcı olurlar :)

Sevgilerimle...

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin