Hayatı boyunca neredeyse tüm zayıflama yöntemlerini ve diyet reçetelerini denemiş biri olarak diyebilirimki, bu işin tek ilacı; hareket...
Başlıklar halinde anlatacak olursam;
SPOR...
Bununla ilgili her sohbette, artık herkesin ezberlediği :) "şekersiz çay" örneğini anlatıyorum.
Size anlatmazsam olmaz :)
Eskiden çayı şeker ile içerdim, öyle çok tatlı da değil hani, koca bir kupaya bir kesme şeker yeterdi ama illaki şeker olacak, diyet ile ilgili sohbetlerde gayet bilmiş bir tavırla; "dünyanın en ağır diyetini yapsam, yine de şekersiz çay içmem !" der, kesip atardım.
Sonra bir gün yiyeceklerin karbonhidrat ve kalori değerlerinin olduğu bir liste geçti elime.
.
.
Zayıflamak isteyen kişilerin bir günde alması gereken karbonhidrat değeri ortalama; 45 gr.
Kilosunu korumak isteyen kişilerin alması gereken değer ise ortalama; 65-70 gr.
Peki bir kesme şeker de ne kadar karbonhidrat varmış ?
Sıkı durun; 3 gr. yani 12 kal. !!
Tahmin edeceğiniz üzere gözlerim faltaşı gibi açıldı, ben gerçek bir çay tiryakisiyim ve bir günde almam gereken karbonhidratın tamamını hatta bazen fazlasını zaten şekerden alıyormuşum :(
Hemen o gün çayımdan şekeri yolcu ettim, başlarda çok zorlandım mutlaka yanında tatlı bir kurabiye, kek vs. yiyordum ama sonra alıştım, şimdi ben de tüm çayı şekersiz içenlerin kullandığı o cümleyi kuruyorum; "çay, şekersiz içilir, çayın tadı böyle anlaşılır, şeker ile içilen çay değildir, lezzetli, meyve suyumsu bir içecektir"...
Çay örneği ile sporun ne alakası var derseniz, hemen konuyu bağlıyorum. Hayatım boyunca etrafımdan hep; "mutlaka spor da yapmalısın, en güzel şey spor, zayıflamak için en iyi çare" laflarını duydum ama hep kulak arkası ettim, yaklaşık üç aydır düzenli spor -step ve aerobik- yapan biri olarak artık ben de diyorum ki spor gibisi yok !
Üstelik spor sizi sadece zayıflatmıyor, sağlıklı ve mutlu biri haline getiriyor, hayata daha pozitif bakmanızı sağlıyor.
Tüm negatif enerjinizi ve yorgunluğunuzu üzerinizden alıyor, defalarca spora çok ama çok sinirli ya da yorgun gittim, çıktığımda kuş gibi hissettim kendimi hep.
Kilosunu korumak isteyen kişilerin alması gereken değer ise ortalama; 65-70 gr.
Peki bir kesme şeker de ne kadar karbonhidrat varmış ?
Sıkı durun; 3 gr. yani 12 kal. !!
Tahmin edeceğiniz üzere gözlerim faltaşı gibi açıldı, ben gerçek bir çay tiryakisiyim ve bir günde almam gereken karbonhidratın tamamını hatta bazen fazlasını zaten şekerden alıyormuşum :(
Hemen o gün çayımdan şekeri yolcu ettim, başlarda çok zorlandım mutlaka yanında tatlı bir kurabiye, kek vs. yiyordum ama sonra alıştım, şimdi ben de tüm çayı şekersiz içenlerin kullandığı o cümleyi kuruyorum; "çay, şekersiz içilir, çayın tadı böyle anlaşılır, şeker ile içilen çay değildir, lezzetli, meyve suyumsu bir içecektir"...
Çay örneği ile sporun ne alakası var derseniz, hemen konuyu bağlıyorum. Hayatım boyunca etrafımdan hep; "mutlaka spor da yapmalısın, en güzel şey spor, zayıflamak için en iyi çare" laflarını duydum ama hep kulak arkası ettim, yaklaşık üç aydır düzenli spor -step ve aerobik- yapan biri olarak artık ben de diyorum ki spor gibisi yok !
Üstelik spor sizi sadece zayıflatmıyor, sağlıklı ve mutlu biri haline getiriyor, hayata daha pozitif bakmanızı sağlıyor.
Tüm negatif enerjinizi ve yorgunluğunuzu üzerinizden alıyor, defalarca spora çok ama çok sinirli ya da yorgun gittim, çıktığımda kuş gibi hissettim kendimi hep.
Bir zayıflama merkezine de gitmiştim yıllar önce, gayet tembel işi, siz yatıyosunuz, aletler oranıza buranıza bağlanıyor, kitap okurken zayıflıyorsunuz :)
Daha doğrusu zayıflamaya çalışıyorsunuz, belki kilolar gidiyor ama vücut yine ham, yine merdiven çıkarken zorlanıyor, kendinizi kiloluymuş gibi yorgun hissediyorsunuz...
Yani spor sadece zayıflatmıyor, sizi dinç ve keyifli yapıyor.
Hani büyükler; "boğaz düğüm düğüm, dokuz düşün bir konuş" derler ya...
Spordan önce inanılmaz sinirlendiğim bir olay var diyelim, hemen telefon açıp, avazım çıktığı kadar bağıracağım ya da uzun bir e-mail yazıp, sayıp dökeceğim.
Yapmıyorum, bekliyorum, spordan sonra çoğu zaman yapmaktanda vageçiyorum, sakinleşip çok daha farklı bakıyorum olaya...
DİYET...
Madem spordan uzun uzun söz ettim, bu günlerde ne yiyor ne içiyorum, onları da anlatayım.
Spora ilk başladığım günlerde, diyetisyene gittiğim günlerdeki reçeteleri de uygulamaya başladım ama yine sıkılıp bıraktım, hayatımın diğer alanlarında olduğu gibi yemek konusunda da bir şey bana dayatıldığında, inanılmaz ters etki yaratıyor.
Örneğin; bloguma ister her gün yeni yazı girerim, ister ayda bir... Ama söz konusu, bir dergiye düzenli yazmak ise çok geriliyorum, süresi belli, düzenli, rutine bağlanmış işler inanılmaz gerginlik yaratıyor bende...
"Madem listeleri tam uygulamıyorum bari çok sıkı diyet yapayım" dedim. Akşam yemeği olarak sadece bir kase yoğurt yedim bir süre mesela :)
Sonra, bir gün hoca dedi ki; "eğer bir şeyi hayatınız boyunca yapmayacaksanız, bir süre sakın yapmayın"
Laf aramızda atasözü gibi söz, al istediğin yerde istediğin şekilde kullan, her yere uyar :)
Öyla ya, hayatımın sonuna kadar akşamları sadece yoğurt yiyecek değilim ya. İstediğim kiloya indiğimde ve normal yemeye başladığımda eski halime geri dönmem an meselesi.
Bende tüm hayatım boyunca yapabileceğim bir sisteme geçtim.
Sabahları oldukça kuvvetli kahvaltı yapıyorum, salatalı, etli, sebzeli yine çok fazla kendimi kasmayacak bir öğle yemeği yiyorum, akşam yemeğini ise en geç 18:30 da yiyorum.
Hafta da üç akşam, 19:00-20:00 arası spor yapıyorum, spordan sonra bir saat vücut çalışmaya devam ettiği için, bir saat bir şey yemiyorum.
Saat 21:00 den sonra açlık hissedersem, bir kase yoğurt, bir avuç kuru yemiş ya da canım tatlı istiyorsa meyve yiyorum.
Gün içinde, kendimi hiç sıkmıyorum, dışarda yemek yiyorsak ya da arkadaşlarımıza gitmişsek hazırlanan her şeyden mutlaka yiyorum ama porsiyonlarımı azalttım, iki dilim börek yerine bir dilim börek yiyorum, gibi...
Eskiden diyet yapıyorum diye, sofradaki güzelliklere melul melul bakar, diyet bittiğinde, kıtlıktan çıkmış gibi yemeye başlardım :)
Şimdi hiç bir şeyi yasak edip, cazip hale getirmiyorum kendime, herşeyi yiyorum ama az yiyorum.
Düzenli olarak yaptığım tek şey; sevgili Günay'ın önerisi ile başladığım; sirke...
Sağolsun bana öneriler ile dolu bir mail göndermiş ama benim üşengeç bünyem, maydanozlu, lahanalı kürlere sıcak bakmadığından, en kolay olan sirkeyi seçti :)
Her sabah, bir bardak ılık suya, bir yemek kaşığı elma sirkesi ekleyip, içiyorum. Sonrası yukarıda anlattığım gibi, 18:30 a kadar çok fazla kendini sıkmadan, herşeyden azar azar yiyerek geçen gün.
Laf aramızda atasözü gibi söz, al istediğin yerde istediğin şekilde kullan, her yere uyar :)
Öyla ya, hayatımın sonuna kadar akşamları sadece yoğurt yiyecek değilim ya. İstediğim kiloya indiğimde ve normal yemeye başladığımda eski halime geri dönmem an meselesi.
Bende tüm hayatım boyunca yapabileceğim bir sisteme geçtim.
Sabahları oldukça kuvvetli kahvaltı yapıyorum, salatalı, etli, sebzeli yine çok fazla kendimi kasmayacak bir öğle yemeği yiyorum, akşam yemeğini ise en geç 18:30 da yiyorum.
Hafta da üç akşam, 19:00-20:00 arası spor yapıyorum, spordan sonra bir saat vücut çalışmaya devam ettiği için, bir saat bir şey yemiyorum.
Saat 21:00 den sonra açlık hissedersem, bir kase yoğurt, bir avuç kuru yemiş ya da canım tatlı istiyorsa meyve yiyorum.
Gün içinde, kendimi hiç sıkmıyorum, dışarda yemek yiyorsak ya da arkadaşlarımıza gitmişsek hazırlanan her şeyden mutlaka yiyorum ama porsiyonlarımı azalttım, iki dilim börek yerine bir dilim börek yiyorum, gibi...
Eskiden diyet yapıyorum diye, sofradaki güzelliklere melul melul bakar, diyet bittiğinde, kıtlıktan çıkmış gibi yemeye başlardım :)
Şimdi hiç bir şeyi yasak edip, cazip hale getirmiyorum kendime, herşeyi yiyorum ama az yiyorum.
Düzenli olarak yaptığım tek şey; sevgili Günay'ın önerisi ile başladığım; sirke...
Sağolsun bana öneriler ile dolu bir mail göndermiş ama benim üşengeç bünyem, maydanozlu, lahanalı kürlere sıcak bakmadığından, en kolay olan sirkeyi seçti :)
Her sabah, bir bardak ılık suya, bir yemek kaşığı elma sirkesi ekleyip, içiyorum. Sonrası yukarıda anlattığım gibi, 18:30 a kadar çok fazla kendini sıkmadan, herşeyden azar azar yiyerek geçen gün.
SONUÇ;
Bugünlerde keyfim çok yerinde...
Spordan mı, az yemekten mi yoksa sirkeden mi bilinmez ama gitgide hafifliyorum, eskiden düğme ile ilik arasında iki santim boşluk kalan gömleklerim, pıtır pıtır ilikleniyor :)
Yavaş yavaş belim oluşmaya başladı ve pantalonun kenarından taşan muffin görüntüsü oldukça azaldı :)
Yorumlarda; "diyet yemeklerini, salatalarını yaz" demişsiniz ama öyle yazacak özel bir tarifim yok. Dediğim gibi herşeyi yiyorum ama az az yiyorum, hareket ediyorum, bol su içiyorum...
Hepsi bu...
Hepsi bu...
Bu yazıyı okuma sabrını gösteren herkese çook teşekkür ediyorum bu arada, süpersiniz ! :)
41 yorum:
oh oh ne güzel. Herşey yolunda o zaman keyfin yerinde yazılarından anlaşışıyor zaten. En kısa zamanda görüşmek üzere. Sevgiler...
Tebrık ederım senı arkadasım :))
Bır cırpıda okudum yazını..
Dogumdan sonra aldıgım kıloları :) 4 yıl sonra verebılmıs bırısı olarak..bende dıyorum kı..spor şart..
Mıdemıze gıren..harcadıgımız enderjıden daha az olmalı kı zayıflayabılelım..ama bu Elma sırkesını bende deneyeyım :) kıloyu sabıtlemek adına ;)
merhabalar yazınızda gördüğüm ufak bir hatayı düzeltmek istiyorum... alınması gereken cho değerleri kişinin metabolizmasına göre değiştiği için net bir rakamı yoktur.
birde bir adet kesme şekerde 3 gram cho vardır ve bunun kalori değeri 12 kal dir.
sevgiler..
Buna azmin zaferi denir. Çok tebrik ediyorum sizi. Başarınızın ve sebatınızın devamını dilerim. Darısı diğer sağlıklı yaşamak isteyenlerin başına.
Tebrik ederim, supersiniz!! :))
Yaziyi hemde oyle keyifli okudum ki, bir cirpida bitiverdi sanki...dur bi daha okuycam ;)
yorum yapan; beslenme duzenini degistiren ve sizin gibi gun gectikce incelen bir takipciniz ;)
Müge'ciğim eminim keyfin bunları yaptıkça daha da artacak.. bende bu konuya dikkat ediyorum ,çünkü vücutne kadar az hareket edersen, hakikaten hem tembelliğe çabucak alışıyor hem de kilo daha kolay alınır hale geliyor.. Baharın tüm güzellikleri hem fiziğine hem ruhuna ve tabiki evine yansısın sevgiler arkadaşım..
Hoşeldin hünerli bayan, bende sirke tamam, su tamam, yemek azaltmak o da tamam, ama şu spora üşene üyene bir hal oluyorum. Bundan önceki bütün denemelerim hep yarıda kaldı çünkü. Bir daha denemeye değer ama değil mi? Tebrik ediyorum seni.
nihayet bende spora başladım evet spor gibisi yokmuş bende bunu yaparak öğrenmiş oldum.
dr nin verdiği diyeti uygulayamadım bende canımın istediği her şeyi yiyorum ama az ve öz:)
yıllarca diyet yapana yaptırmak istemedim can boğazdan gelir aaaa lütfen ye ya o kadar uğraştım yaptım dedim zorla herkese yaptıklarımı yedirdim:))
bedduamı ettiler ne :)
55 den yukarıya çıkmayan ben şimdi aaaaaaa her tartıldığımda çığlık atasım geliyor:)
çayı kahveyi kendimi bildim bileli şekersiz içerim.bu arada sizin şu bardağınıza ve altılığına hayranım.çay içmeyi çok severim ve içtiğim bardağında mutlaka göz alıcı iştah açıcı olmasını isterim:) güle güle kullanın...
dönecek olmanıza sevindim....
rabbim gönlünüze göre versin..
allaha emanet olun.
SELAM ARKADAŞIM BEN SİZİN SUSUKUN TAKİPÇİLERİNİZDENİM. MASAMDA OTURMUŞ TAM YAZINIZIN ÇAY KISMINI OKURKEN MASAMA BİR BÜYÜK BARDAK ÇAY GELDİ VE YANINDA TEK BİR KESME ŞEKER VARDI. ŞEKER BANA BAKTI BEN ŞEKERE BİR DAHA YAZIYA BAKTIM VE BU SON OLSUN ŞEKERCİM BİR DAHA SİZİ ASLA BULUŞTURMAYACAM BİRBİRİNİZLE ELVEDA DEDİM... HOŞÇAKALIN AYFER
müge hanım hergün sayfanızı açıp bakıyorum yenilenmiş mi diye. bugün öğle tatilinden döndüm bi baktım çok sevindim . bu hafta diyete ve spora başladığımdan yazınız beni çok motive etti. ama haftasonu küçük bi kaçamak yapacağım. oğluşumun doğum günü. sizin limon aromalı vişneli pastanızı yapacağım. küçük bi dilimden bi şey olmaz. sevgiyle kalın hoşçakalın.
yeliz gültekin
Sevgili dyt.kelebekdiyeti;
Ufak değil, epey büyük bir hata yapmışım meğerse :)
Nazik uyarın için çok teşekkürler.
Eskiden gittiğim zayıflama merkezinde vermişlerdi o listeyi bana.
Kişiyi belirli bir kalıba sokmadığı, değerlerini bilerek istediği şeyden yiyebilmeyi sağladığı için çok sevmiştim.
Yıllardır da uygularım.
Yazıda şeker kısmını düzelttim, ama yinede anlattığım örnek çok bozulmasın diye fazla değiştirmedim :)
Bilgi için tekrar teşekkürler.
Çok sevgiler.
rica ederim :)) bende beslenme ile ilgili merak ettiklerinizi vea sorularınızı her zaman beklerim.
sevgiler.
Müge Hanım Merhaba , yazınızı sonuna kadar okudum . Bende kızıma hamile iken yaşadığım bir problemden dolayı diyet uygulamıştım.Diyetisyen değil de doktor gözetiminde bana verilen listeyi görünce kesinlikle ben kilomu düzeltemem demiştim.Çünkü yediğimden çok fazlası vardı. Sorunum gebelikte oluşan diabetti ve kilomu kontrol altında tutmam gerekiyordu aslında kilo almayan biri olarak benim için değişik bir durumdu.Ama benim listemde yemekler arasında yenen ara öğün vardı.Mutlaka bir parça meyve yemeliydim. Ve hamileliğimde sadece yedi kilo aldım. Ogün bugün ki aradan on yıl geçti hep buna dikkat ederim.Herşeyi yiyorum ama mutlaka ara öğünümü atlamıyorum. Kilomda senelerdir hep aynı.Ara öğün metabolizmayı hızlandırdığı için çok önemlidir. Bunu yaşamış biri olarak kesinlikle diyet listesinde ara öğün ama abur cubur değil meyve olmalı diyorum. Çok uzun yazdım makale gibi oldu..Sizlere kolaylıklar diliyorum.Sevgiyle sağlıkla kalın...
cok tebrikler!
ancak dikkat haftada max 1 kilo! :) birden bire verilenler birdenbire alinir...
bir de yeteri kadar kilo verince tam bir sene o kiloyu korumak icin diyete devam... yoksa kilolar aynen geri... :)
yine de cok ozledik nefis hamurisleri ve nefis pastalari... :)
Asıl siz süpersiniz valla helal olsun diyorum iradenizi kutluyorum.Sizin hayatınıza yerleştirdiğiniz bu diyetsiz zayıflama tekniğini bende uygulicam inşallah başarılı olurum.Bu güzel yazınız içinde çook teşekkürler çok keyifle okudum en kısa zamanda geri dönmeniz dileğiyle...:)
Tebrik ederim çok sevindim kendinizle ilgili yaptığınız iyi gelişmelere. Sizi çok iyi anlıyorum bende bir haftadır spor yapıyorum ve kendimi çok iyi hissediyorum hem ruhen hem bedenen, belimdeki kalın simitten kurtulmaya çalışıyorum bende. Az ye herşeyden ye fikrini tam destekliyorum birde çayı şekersiz yapabilirsem tamamdır.. sevgilerimle
Tebrikler. Iyi sonuc alabilmenize sevindim. Bende sizin gibi spora devam ediyorum. Diyet yapmiyorum. Sadece patlayana kadar yemiyorum. :-D
Bende ne kahveyi, ne cayi, nede sütü (hafif yagli) tatli iciyorum.
Bende yorgun olsam bile genede spora gidiyorum. Cünkü biliyorum. Spora gidince kendim icin iyi birsey yapiyorum ve bu beni cok mutlu ediyor.
Köln'den selamlar,
Tülin
:)merhabalar müge hanım!!siz olayı beyinde bitirmişsiniz Allah'ın izniyle,bundan sonrası kendiliğinden olacaktır inşallah.darısı benimde başıma,çok değil 5 yada 6 kilo yeterli olacak ama hep sallıyordum ama artık buraya kadarmış:)bana vesile olduğunuz için sonsuz teşekkür ederim size.çok özlettiniz ama kendinizi,tez dönün hayırlısı ile...
uzun zamandır sitenizi takip ediyorum. alışkanlık oldu galiba günde iki üç kere bakarım siteye. masalarımı sizin tariflerinizle donatıyorum. hepsi de çok süper elinize emeğinize sağlık.allah kolaylık versin diyette. ben de ypmaya çalışıyorum ama spor kısmı zorluyo. zaten akşama kadar ayaktayım yorgun argın geliyorum deyip sporu boşluyorum bahane olmamalı aslında.uzun lafın kısası çabuk dönüünnnnn bekliyoruz......
MerhabaMügecim bende yaklaşık 4 haftatır spora gidiyorum ve senin gibi porsiyonlarımı azaltarak diyetime devam ediyorum Ben okuldaki beden derslerinden dolayı spordan nefret ederdim ama şimdi spora zevkle gidiyorum Ben şekeri bırakamıyorum çünkü günde en fazla iki bardak çau içiyorum ve pekte tatlı yemem bir ara bıraktım sürekli baş ağrılarım oldu bence vücudumun tatlıyada ihtiyacı vardır
tatilinin biraz önce bitmesini beleyenlerdenim....
Yazını keyifle okudum tatlım :) Benimde kendimi toparlamam lazım :) Bravo diyorum sana canım.
Buarada Tefal'de seni görmeyi çok arzu ettim ama sen önceki gruptaydın sanırım.Göremedim seni neyse başka zamana kısmetse :)
Canım yeni yazılarınla en kısa zamanda dönersin aramıza :) Kendine İyi Bak..
hehe okudum iste :D
Geri dönmenize çok sevindim ara verdiğinizi söylesenizde hergün bir kere sitenize girip bakan sessiz takipçinizim.Dönüş yazınız ise mükemmel
bir cirpida okudum yazini:) bende 3 sene oncesine kadar 55 kg i gecmeyen ve suan tombis asla o kiloma geri donemeyen biri olarak .. yarinden itibaren basliyorum az ve oz yemeye:) ay cok heveslendirdin beni yaa..:)
hadi hemen don aramiza:D
kocaman opuyorum seni muge abla:)
Selma
Merhaba Muge hanim bende 4 aydir diyetteyyi ilk ay limonlu lahana suyu ictim 4kilo verdim daha sonra tembellikten biraktim bende sizi gibi herseyden yiyorum ama kucuk porsiyonlarada.Son 1aydir elma sirkesi iciyorum ama faydasini goremedim biraktim buarada 4kilo daha verdim.Benim size tavsiyem herseyden azar azar yiyeceksiniz ve birazda hareket lazim ben simdi gene lahana suyu iciyorum 1 litre suya 5 yaprak lahanayi katip 3 dak. kaynatin ve 5 sap maydonozuda lahana suyuna katip 3 dak. kaynatip kapatin ve 3porsiyona paylastirip sabah ogle aksam limon sikip icin iyi zayiflamalar.
bir gün benim de kilo problemim olacağı hiç ama hiç aklıma gelmezken,şimdi 55 leri yalnızca tartı bozulunca görüyorum:)dün baskülüm bana moral vermek için birkaç saniyeliğine beni 55 gösterdi,saçmaladın ama sevgili baskülüm dedim ve yerini değiştirdim :)61,5 dedi:(
ama bu yazı bana ilham oldu ..
ve dönüyor olmanıza çok sevindim..
teşekkürler:)
_pınar_
kilomla bozuşcağımı hiç sanmazdım ama olan oldu ve basım dertte,süper motive oldun yazıyı okuyunca hemen baslıyorum inşallah az yemeye çok harekete:D *tuğba*
Özlemiştik blogu hoşgeldiniz deyim. Hünerli bayanlar vazgeçilmez bloglarımızın arasına girdi. Yokken eksikliği çoook belli oluyor.
zehra
asil sn suprsi canim
yuruuu kim tutar diyesim geldi:))
ancak bu sirke olayi cok ilgimi cekti benim
bunu ac karnina her sabahmi iciyorsun ve tadi nasil yani icilebilecek gibimi:(
birde faydasii olduguna sen gercektende inaniyorsan yarindan itibaren bende basliyorum:))
ve kilolara son diyoruz hep beraber
kocaman selamlar gonderiyorum buradan sana...
Nurcan...
www.yenitadlar.blogcu.com
Merhaba Müge hanım;
Zayıflama haberleri hepimiz sevindiriyor:))
Çünkü çoğu kadının sıkıntısı bu,bende aynı dertten muzdarip birisiyim:((
Sizin bu haberiniz beni şevklendirdirdi....
Bugünlerde dikkat ediyordum ama fazla hareket edemiyordum inşallah daha hızlanırım da bende.
Birşey sormak istedim elma sirkesi rahatsızlık vermiyor mu yada sizi etkileyen olumsuz bir durum yok mu
Mügem o kadar güzel anlatmışsın ki, pozitifliği, o hafifliği hissettik biz de uçtuk resmen. Şimdi bu yazıyı okuyan, kilosu olsun olmasın herkes bir spor programına yazılır eminim, ben öyle yapmayı düşünüyorum en azından:)Spor sonrası o müthiş keyfi hatırlattın bana, 5 sene olmuş spora ara vereli, geri dönmek için geç sayılmam değil mi?
Arkadaşlar;
Öneriler ve motivasyon dolu güzel sözler için bir kez daha teşekkürler.
Lütfen kendi deneyimlerinizi yazmaya devam edin bana, çok faydalanıyorum.
Elma sirkeli suyun tadı çok hoş değil :)
Eğer normalde salataların içinde sirke sevmiyorsanız, içmeniz mümkün değil.
Ama ben sirke tadını sevdiğim için zorlanmadan içiyorum.
Her sabah aç karnına, bir bardak ılık suya, bir yemek kaşığı elma sirkesi ekleyip içiyorum.
Bir saat kadar sonra da normal kahvaltımı yapıyorum.
Sirkeli su içmeye başladığımdan beri en çok dikkatimi çeken, iştahsızlığım oldu, eskiden kahvaltıda doymak bilmezdim :) şimdi bir dilimde tıkanıyorum, sanırım sirke iştahı kapatıyor.
Ama eminim bünyeden bünyeye değişiyordur, kimseyide yanlış yönlendirip, sağlıksız bir şey önermek istemem açıkçası.
Herkese, hafif ve sağlıklı günler: )
Mugecim lutfen sirke ile ilgili kurune devam etmeden once asagidaki linke bir tikla ve doktorun yorumunu bir dinle. SUMEYYE
http://webtv.kanald.com.tr/Detail.aspx?Id=4989
Sevgili Sümeyye;
Çok teşekkür ederim bu bilgi için.
Videoyu izledim ve gerçekten dehşete kapıldım.
Son bir haftadır inanılmaz yorgun hissediyordum kendimi, belki de potasyum eksikliğindendi bu...
Bıraktım içmiyorum artık...
Tekrar teşekkürler canım.
blogunuza balayı araştırması yaparken rastladım ve bir çok şey buldum.kaliteli ve gayet başarılı bir blog olmuş ellerinize sağlık. başarılarınızın devamını diliyorum.
merhaba ben bursadan zehra tesadüf buldum sizi işlerin arasında değişik neler
yapabilirim diye göz atarken sizi gördüğüme sevindim gözüm üstünüzde başarının devamını dilerim:)
müge hanım meraba yorumlarınızı okudum adsız nedemek istsdi doktorum programında anlamadım
Adsız;
Doktorum programında sirkenin zararları hakkında bilgi vardı.
Onu izlememi söyledi.
Merhaba bloğunuzu ilgiyle takip ediyorum. Herşey mükemmel, takdire şayan işler çıkarıyorsunuz. Yanlız benim cevabını merak ettiğim ve öğrenmek istediğim bir sorum olacaktı Müge Hanım size. Bu eşsiz güzellikteki yiyeceklerin israf olmasına karşı nasıl önlemler aldığınızı öğrenmek istiyorum. Yoksa bu kadar emekle hazırlanmış güzel nimetlerin bir kısmının çöpe gitmesi beni çok üzer...
Not: Eğer bu konuda bir açıklamanız ve önleminiz oldu ise şimdiden teşekkür ederim. Benim gözümden kaçmış olabilir. Oldukça faydalandığım mükemmel bloğunuz için de size tekrar teşekkür ederim. Elleriniz dert görmesin..
Sevgili Adsız;
Söylediğiniz tüm güzel sözler için, güzel düşünceleriniz, takdirleriniz için çok teşekkür ederim.
Mutfağımda pişen hiçbir yemeğin ziyan olmadığını artanların ya yenerek ya da başka bir yemekte değerlendirilerek mutlaka yendiğini bilmenizi isterim.
Artan pilavın kadınbudu köfte ya da yayla çorbası olması gibi…
En önemli önlemim ise; çok fazla yemek yapmamaktır.
Misafir ağırlarken bile her zaman bir ana yemek, bir yardımcı yemek ve bir zeytinyağlı yapar sofrayı da elimden geldiğince süslerim.
Mideden önce gözün doyduğuna inanırım çünkü… :)
Hassasiyetiniz için teşekkür ederim.
Sevgilerimle…
Yorum Gönder