28 Mayıs 2009

Vişneli Kakaolu Kek, Vişneli Sade Kek ve Kakaolu Mermer Kek

Kakaolu Mermer Kek

ŞİPŞAK KEKLER DOSYASI :)
Bazen işyerinde, canım durup dururken bir şeyler ister, öyle çok ahım şahım şeylerde değil, basit şeyler.
"Şimdi, çıtır çıtır bir ekmek olacak, içinde beyaz peynir ve taze nane, off olsada yesem" gibi :)
Yada; "şu anda bir sokak simidi ve ayran'a yirmi lira verebilirim, çok canım çekti ya" gibi :)
Geçenlerde ise canım, dümdüz bir kek ! istedi. (Cümlenin patenti adaş şekerimin eşine ait:) Ama gerçekten dümdüz, içinde öyle fındık, fıstık, çikolata vs. olmayacak. Hatta kalıpta bile olmayacak, tepsiye dökülecek, fırından çıkar çıkmaz, ılık ılık iki dilim mideye indirilecek.
Nasıl hayal? Süper değilmi :)
Eşime bu hayallerimi anlatarak eve doğru yol alırken, bir yandan da hayallerimle dalga geçen sözlerini dinliyordum; "eminmisin, bu projende?, aile bütçemiz için çok sarsıcı ve senin için de çok yorucu olacak, gel sen bir daha düşün" :)
Tüm yorumlara kulak tıkandı, eve gider gitmez mutfağa girildi, deftere kitaba bakmaya bile gerek duyulmadan, malzemeler çırpıldı, fırına verildi. Operasyon başarı ile gerçekleştirildi, yenildi, yedirildi :)
Tepsi keklerinin, daha doğrusu borcam keklerinin en güzel yanı; karışım ince olduğu için çok çabuk pişmesi. Ani gelen misafirler için, biraz süsleme ile çok hoş bir ikram da oluyor.

Vişneli Sade Kek

VİŞNELİ SADE KEK
Bu kekten dört günde iki kez yaptım, tesadüfen pek çok kişiyede ikram etme şansım oldu. Tek bir olumsuz yorum almadı. Hatta thy'nin uçaklarda dağıttığı kekin aynısı imiş, defalarca yiyen bir ablamız söyledi.
Kek; kelimenin tam anlamı ile ıslak kek oluyor. Hem taze iken, hemde bir kaç gün sonra, dokusu değişmiyor. İnanılmaz yumuşak, bulut gibi ve nemli keklerden hoşlanıyorsanız, şiddetle öneririm. Ayrıca limon aromasından hoşlanıyorsanız hamura mutlaka rendeleyin, ben ikinci yapışımda ekledim, muhteşem oldu. Üzerindeki vişneler isteğe bağlı, dümdüz dediysek o kadar da değil yani :)

Malzemeler
  • 3 Adet (iri) Yumurta
  • 1,5 Su Bardağı Şeker
  • 1 Su Bardağı Sıvı Yağ
  • 1 Su Bardağı Süt
  • 2,5 Su Bardağı Un
  • 1 Paket Kabartma Tozu
  • 1 Paket Vanilya
  • 10-15 Adet Vişne
Yapılışı
  • Oda sıcaklığındaki yumurta ve şekeri, vanilya ile birlikte, şeker eriyip, karışım krema kıvamına gelinceye kadar çırpın.
  • Süt ve yağı ekleyip, biraz daha çırpın.
  • Un ve kabartma tozunu karışımın üzerine eleyin ve çok az çırpın.
  • Kare veya dikdörtgen bir borcamın tabanına yağlı kağıt serin ve karışımı borcama dökün.
  • Üzerine ikiye böldüğünüz vişneleri dizin, vişneleri donmuş kullanacaksanız, mutlaka çözülmesini bekleyin, yoksa üstünde kalmayıp içine gömülüyorlar.
  • Önceden ısıtılmış, 180 derece fırında 20-25 dk. batırdığınız kürdan temiz çıkıncaya kadar pişirin.

Kakaolu Mermer Kek

KAKAOLU MERMER KEK
Geçtiğimiz hafta eşim apartman toplantısına inerken; "sen yine şipşak bir kek yapsanda, elim boş gitmesem" dedi :) Bu sefer süt ile değil yoğurt ile yaptım. Ben hep bir kekin içinde yoğurt varsa nemli olur, süt varsa yumuşak olur diye düşünürdüm ama tepsi keklerinde durum farklı. Süt ile yapılan, elinizde tutarken zorlanacağınız kadar nemli ve yumuşak olurken, yoğurtla yapılan daha kuru ve yumuşak. Tam bir anne keki oluyor yoğurt ile. Yumuşacık, mis kokulu biraz bulgur bulgur deyim yerinde ise. Klasik bir kek canınız çekerse bu tarif birebir.

Malzemeler
  • 3 Adet (iri) Yumurta
  • 1,5 Su Bardağı Şeker
  • 1 Su Bardağı Sıvı Yağ
  • 1 Su Bardağı Yoğurt
  • 2,5 Su Bardağı Un
  • 1 Paket Kabartma Tozu
  • 1 Paket Vanilya
  • 1 Tatlı Kaşığı Kakao
Yapılışı
  • Oda sıcaklığındaki yumurtaları ve şekeri, vanilya ile birlikte, şeker eriyip, karışım krema kıvamına gelinceye kadar çırpın.
  • Yağ ve yoğurdu ekleyip, biraz daha çırpın.
  • Karışımın üzerine un ve kabartma tozunu eleyin ve çok az karıştırın.
  • Kare veya dikdörgen bir borcamın tabanına yağlı kağıt serin, karışımdan 2-3 yemek kaşığı kadar ayırıp, gerisini borcama dökün.
  • Ayırdığınız karışıma kakaoyu ekleyin ve karıştırın.
  • Kakaolu karışımı borcamdaki karışımın üzerine gezdirin ve bir bıçak yardımı ile şekiller yaparak, hafifçe karıştırın.
  • Önceden ısıtılmış, 180 derece fırında, 20-25 dk. batırdığınız kürdan temiz çıkıncaya kadar pişirin.
Kakaolu Mermer Kek

Kekleri, ılınınca paket yapıp buzlukta uzun süre saklayabilirsiniz. Ani gelen bir misafir için, mikrodalga yada normal fırında çözdürüp, isteğe bağlı olarak çikolata sosu, fındık veya ceviz kırığı ile süsleyebilirsiniz. Özellikle dondurma ile birlikte çok nefis. Pratik ama iltifat toplayan bir ikram oluyorlar :)

Kakaolu Kek

VİŞNELİ KAKAOLU KEK
Madem tepsi keklerine merak saldım :) Kakaolusunu denemeden olmazdı. Bu kez çok yumuşak bir kek olsun istemedim, bu nedenle kakao olmasına rağmen, genellikle yaptığım gibi, aynı oranda unu eksiltmedim. Islaklığın sebeblerinden biri olduğunu düşündüğüm yağıda yarı yarıya azalttım. Sonuç beni fazlasıyla memnun etti. Browni kıvamında, sık dokulu bir kek oldu. "Ben çok yumuşak bir kek istiyorum" derseniz, unu iki su bardağı kullanmanızı öneririm. "Aynı zamanda nemli de olsun" derseniz yağıda bir su bardağı kullanmanızı. "Bir tepsi keki için bu kadar da konuşulmaz" diyen büyüklerimi daha fazla kızdırmamak içinse tarife geçiyorum :)
Malzemeler
  • 3 Adet (iri) Yumurta
  • 1,5 Su Bardağı Şeker
  • 1/2 (yarım) Su Bardağı Sıvı Yağ
  • 1 Su Bardağı Süt
  • 2,5 Su Bardağı Un
  • 2 Yemek Kaşığı Kakao
  • 1 Paket Kabartma Tozu
  • 1 Paket Vanilya
  • 10-15 Adet Vişne

Yapılışı

  • Oda sıcaklığındaki yumurtaları ve şekeri, vanilya ile birlikte, şeker eriyip, karışım krema kıvamına gelinceye kadar çırpın.
  • Süt ve yağıda ekleyip biraz daha çırpın.
  • Karışımın üzerine, un, kakao ve kabartma tozunu eleyin. Biraz daha karıştırın.
  • Kare veya dikdörtgen bir borcamın, tabanına yağlı kağıt serin ve karışımı borcama dökün.
  • Üzerine vişneleri dizin. (bu sefer iyice çözdürmenize gerek yok, bırakın bazıları içine gömülsün, daha güzel oluyor :)
  • 180 derece ön ısıtma yapılmış fırında, 20-25 dk. batırdığınız kürdan temiz çıkıncaya kadar pişirin.

Vişneli Kakaolu Kek

Yukarıda da söz ettiğim ikram şekli en çok bu keke yakışıyor. Çikolata sosu ve dondurma ile çok nefis oluyor. Dün gece, geleceğini yarım saat önce öğrendiğim misafirlerim için hazırladım bu şekilde. Buzluktan çıkardığım keki, mikrodaga fırında önce çözdürdüm, sonra birazcık ısıttım. Hazır çikolata sosu ve "Carte d'Or damla sakızlı muhallebili" (kendim için "fındık rüyası") dondurma ile sundum.

& Madem bu kekler dondurma ile birlikte çok nefis oluyor, o zaman bende bu kekleri alıp, Yaso şekerimin "Ye #45 Dondurma - Ye İç Ferahla" etkinliğine gidebilirim. Sizide bekleriz, çok şeker bir ev sahibidir kendisi :)

Benzer Tarifler;

27 Mayıs 2009

Nişan, Evlilik ve Bebek Kurabiyeleri

Nişan Kurabiyeleri

NEREDE BU BLOGUN SAHİBİ ? :)
Bu soruya; "mutfakta, yeni yeni tarifler deniyor, sırayla yayınlayacak hepsini" şeklinde yanıt verebilmeyi ne çok isterdim.
Ama ne yazıkki, pek mutfağa giremiyorum bu aralar, nedeni ise; tembellik ! diyelim :)
Aslında yapıyorum bir şeyler, ama çok basit. Her sabah elim klavyeye gidiyor,"hadi yayınla Müge" diyorum, sonra vazgeçiyorum. Karışık hallerdeyim yani :)
Biscotti yazısını görmekten sıkılmış olabilirsiniz diye düşünüp, ortaya karışık kurabiye yazısı yayınlamak istedim :) İyi seyirler...

Nişan Kurabiyeleri

Nişan kurabiyelerini; kendi nişanında konuklarına ikram etmek için Özlem hanım sipariş etti. Bir başka nişan için yaptığım modeli çok beğendiğini ve aynısını istediğini söylemesine rağmen, ben daha farklı bir şey yaptım ve ikimizde bu modeli daha çok beğendik :)

Aşk Kurabiyeleri

Bu kurabiye seti; Ayşenur'un kardeşine düğün sonrası sürprizi. Düğün sonrası evlerine gelen, çiçeği burnunda çiftimiz bu tatlı sürpriz ile karşılaşacak :)

Anne Kurabiyesi

Bu devasa kurabiye ise belkide bugüne kadar yaptığım en anlamlı kurabiye. Gecikmiş bir anneler günü hediyesi. Kocaman kalplerinde, eşine, çocuklarına, gelinlerine, damatlarına ve torunlarına en güzel yerleri ayıran tüm annelerin kalbini simgeliyor adeta... Tasarım fikri için, çok teşekkürler Ayşenur :)

Erkek Bebek Kurabiyeleri

Ve her zamanki gibi yapmaktan, tek tek süslemekten en çok keyif aldığım bebek kurabiyeleri. Ahmed Yusuf'un kırk mevlüdü için hazırladım. Benim bücür fotoğraf makinesi çok yansıtmıyor ama pek şekerdiler :)

Erkek Bebek Kurabiyeleri

18 Mayıs 2009

Kuru Meyveli Biscotti

Kuru Üzümlü Biscotti

ESKİ GÜNLERİ ANMA ÇALIŞMALARI... BÖLÜM 3:)
Evet, bir kez daha başaracağım diye tutturdum ve başardım. Pandispanyada olduğu gibi, krema da olduğu gibi, paskalya çöreğinde olduğu gibi :)
Bir önceki biscotti denemem beni mutlu etmemişti hatırlarsanız, tamam küçük kıtır kurabiyeler olmuşlardı ama biscotti değildiler. Bende, madem bu konuyu diğerlerinde olduğu gibi, inada bindirdim :) başladım araştırmaya. Bu sefer öyle dergilerden, kitaplardan değil ama... Benim için çok daha güvenilir olan blog komşularıma başvurdum. Burçin Birdane ve Cafe Fernando'ya...
Tariflerini dikkatlice okudum, Burçin şekerimin tarifinde karar kıldım ve aklımda birazcık harmanladım :) Bir kaç denemenin sonunda, bana sevinç çığlıkları attıran bu nefis minikler ortaya çıktı. Hafta sonu annemin gününde, kaç peçeteye tarifi yazdığımı hatırlamıyorum bile :)
Tarife geçmeden önce söylemem gereken bir kaç şey var; öncelikle biscotti yapacaksanız mutlaka tereyağ ile yapın. Sıvı yağ yada margarin ile kesinlikle değil. Mis gibi tereyağ kokmalı bu minikler, hatta ısırmadan önce, ağzınıza götürürken, bir iki santim kala kokusu gelmeli :) Emin olun her üç şekilde de denedim. Hatta, çay saati yiyeceklerinde tereyağdan hoşlanmayan, çok ağır bulan annem bile; "inanılmaz yakışmış" dedi. "Ben katiyyen yiyemem tereyağlı bir şey" diyorsanız, denemeyin bile diyebilirim :)
Dilimlerken mümkün olduğunca ince dilimleyin ve dilimleri fırınlarken her iki yüzünüde renkleri iyice turuncu olacak şekilde pişirin. "Uzun uzun biscottilerim olsun" derseniz, verev şekilde dilimleyin.
Kuru meyve olarak, karışık renkli kuru meyvelerden kullanmanızı öneririm, örneğin; kuru üzüm ikinci fırınlanma sırasında yanıyor. Karışık kuru meyveler hem yanmıyor hemde hafif ekşimsi tatları ile biscottilerin içinizi bayıltmasını önlüyor.

Kuru Meyveli Biscotti

BİSCOTTİ ÇIT ÇIT ETMELİ :)
Geçtiğimiz haftalarda, bir cafe de çay ile birlikte gelen biscottileri çantama koyup, evde çalışmak üzere götürdüğümü anlatmıştım :) Mis gibi tereyağ kokan ve ağızda çıt çıt eden biscottiler... Burçin'in tarifindeki mısır ununu görür görmez, tamam dedim, cafe dekine en yakın tarif bu olmalı... Hatta ben mısır ununu biraz daha arttırdım ve üzerine şekerde serptim. Şahane oldular.

Kuru Meyveli Biscotti

BİSCOTTİYE İRMİK DOKUNUŞU :)
Mısır unlu biscottiler, lezzet anlamında beni fazlasıyla memnun etmişti aslında, gayet kıtır ve çıtırdılar. Ama bir eksik vardı işte; yerken çıt çıt etmiyorlardı :)
Burçin; anladın sen onu :)
Belki inanmayacaksınız ama bunun için bir kaç gün düşündüm, önce "haşhaş tohumu nasıl olur?" dedim, tamam çıt çıt ederdi ama renkliydi haşhaş tohumu...
İri çekilmiş mısır unu kullanmak da geldi aklıma (hala da aklımda) Ve bingo ! buldum; İrmik...
Malzemelere ek olarak hamura yarım su bardağı irmik ekledim. Sonuç; fazlasıyla tatmin edici :) Yerken, ağızda çıt çıt çıt :) eden mis kokulu biscottilerim oldu.

Malzemeler

  • 125 Gr. (yarım paket) Tereyağ
  • 1 Su Bardağı Şeker
  • 1 Su Bardağı Mısır Unu
  • 1/2 Su Bardağı İrmik
  • 2 Adet Yumurta
  • 2-3 Su Bardağı Un
  • 1 Tutam tuz
  • 1 Paket Kabartma Tozu
  • 1 Paket Vanilya
  • 3 Yemek Kaşığı Karışık Kuru Meyve

Yapılışı

  • Oda sıcaklığında (iyice yumuşamış) tereyağını tuz ve şeker ile birlikte mikserle, krema kıvamına gelinceye kadar çırpın. (En az 3 dk. çırpın. Şeker tam olarak erimeyecek ama karışım özleşecek)
  • Yağlı karışıma yumurtaları ekleyin ve 1 dk. daha çırpın.
  • Karışımın üzerine, 2 su bardağı un, mısır unu, irmik, kabartma tozu ve vanilyayı eleyin, karıştırın.
  • Hamuru unlanmış tezgah üzerine alın ve kaşıkla azar azar un ekleyerek, oldukça yumuşak ele yapışmayan bir hamur yoğurun. Bu aşamada kuru meyveleride ekleyin. (Kuru meyveleri, 5 dk kadar suda bekletip, hafifçe yumuşatın peçete ile iyice suyunu çektirin)
  • Hamurun üzerini örterek buzdolabında 20 dk. dinlendirin. Bu sırada yavaş yavaş fırını ıstmaya başlayın.
  • Hamuru 2 eşit parçaya bölün ve rulo yapın. Üzerine fazla bastırmadan, yağlı kağıt serili tepsiye koyun.
  • 180 derecede önceden ısıtılmış fırında 20 dk. yada üzeri çok hafif pembeleşinceye kadar pişirin.
  • Fırından alıp ızgara üzerinde 10 dk. kadar ılınmasını bekleyin.
  • Çok keskin bir bıçak ile, mümkün olduğunca ince dilimleyin. Dilimleri ızgara tel üzerine veya fırın tepsisine dizin ve tekrar sıcak fırına koyun.
  • Biscotti dilimlerinin bir yüzü turuncu olunca, diğer yüzlerini çevirin ve tekrar fırına koyarak, diğer yüzlerinin de kızarmasını sağlayın. (Bu işlem benin fırınımda, 20-25 dk. kadar sürdü ama her fırının pişirme şekli farklı olduğu için, bu aşamada süre veremiyorum, mümkünse başında bekleyip, turuncu olunca çevirin)
  • Kıtırlaşan biscottileri, fırından alın ve ızgara üzerinde soğutun. İyice soğuyunca, kapaklı bir kavanozda bir kaç hafta, buzlukta ise aylarca taze saklayabilirsiniz.

15 Mayıs 2009

Ortaya Karışık Bir Yazı :)

Papatya

GECİKMİŞ TEŞEKKÜRLER BUKETİ...
Neredeyse her üç yazıdan birinde, zamanın ne kadar hızla akıp gittiğinden sözediyorum. Aylar hafta gibi, haftalar gün gibi geliyor sanki.
Bir bakıyorum; "oo, daha çok var rahat rahat hazırlanırım" dediğim, özel günler, düğünler, doğum günleri bir bir gelip çatmış :)
Bu kuralı, daha doğrusu döngüyü bozan, ters yüz eden, tek bir şey var; bloguma yazı yada tarif eklemek. Söz konusu blog olduğunda, zaman daha bir yavaş akıyor sanki.
Son yazının üzerinden yanlızca bir hafta geçmesine rağmen, sanki haftalardır bloguma bir şeyler ekleyememenin huzursuzluğu vardı içimde, çok ihmal ettim diye kızıyorum kendime :)
Geçtiğimiz haftanın, oldukça hareketli geçmesi de, benim için zamanın yavaşlamasına etken oldu...
Öncelikle pazar günü, bir yılı daha yolcu ettim hayatımdan, yolun yarısına kaldı bir yıl :)) Hayırlısı...
Hem doğum günüm, hem anneler günü olması çok hoş bir rastlantı oldu. Birde bu yıl artık yaşlanmaya başladığımı hissettim sanki. Bu güne kadar hiç bir özel kutlama olmasa dahi, sabah uyanır uyanmaz her yerimi saran heyecandan eser yoktu, gözüm sürekli telefonda değildi :) Doğum günlerini, sıradan günler gibi geçiren ve hiç heyecanlanmayan insanları çok garipserdim hep ama bu yıl bende öyle oldum.
Üstelik; hediyeler, sürprizler ve sevdiklerimle birlikte, daha bir çok güzelliğin yaşandığı bir doğum günü yaşamama rağmen.
Evet, evet yaşlanıyorum sanırım :)

Dondurma :)

DONDURMACI MÜGE :)
Benim gibi, bir yıl boyunca toplasan üç top dondurma yiyen birini, her akşam televizyonun karşısında dondurma yiyen biri haline getiren, Carte d'Or'a teşekkürmü etmeliyim? yoksa sitem mi? :)) Sanırım teşekkür, çünkü yediğim diğer abur cubur ve tatlılara göre, dondurma çok masum :)

Carte d'Or Hediye

EN ANLAMLI HEDİYE...
Evet, geçtiğimiz haftanın benim için en anlamlı ve en mutlu eden hediyesi Carte d'Or sayesinde geldi. Onlar anneler günü niyetiyle hazırlamışlardı ama benim için, doğum günümde olması nedeniyle, çifte mutluluk veren bir hediye oldu. Değeri maddi hiç bir şeyle ölçülemeyecek, evimde en çok zaman geçirdiğim yer olan :) mutfağımın, en görünür köşesine yerleştirdiğim, baktıkça gözlerimi dolduran, bu mis kokulu hediye için ne kadar teşekkür etsem de, sanki yetersiz kalıyor. Çok beğendim çook, teşekkürler Carte d'Or ....

Tamek Hediye

TEŞEKKÜRLER TAMEKIDS...
Cuma günü, her kapıyı açtığımda adıma gelmiş kocaman bir paket ile karşılaştım neredeyse :) Hafta sonu, evin içi hediyeler ve çiçekler ile doldu, telefonlar çaldı durdu, e ben niye heyecanlanmadım ? "Bu sorunun yanıtını üstte vermiştin Müge hanım !" yaşlanıyorsun :) Tamek'in özenle hazırlanmış hediye sepeti, en çok, tam bir Tamek sevdalısı eşimi mutlu etti.
Her market alışverişinde, kasa görevlisi Tamek meyve sularını görünce, bizi bir bakkal yada büfe sahibi sanıyor desem, sanırım sevgisini biraz ifade etmiş olurum :)
Tamek, yepyeni bir projenin heyecanı içinde; Tamekids. Bunun için çok da güzel bir web sayfası hazırlamışlar. Zaten varolan başarılarını, çok daha iyi yerlere getireceklerine eminim. Bende kendi adıma bir kez daha başarılar diliyor ve teşekkür ediyorum Tamekids'e...

Kurabiye Yarışması

YARIŞMA HEYECANI...
Madem, sadece doğum günüm olması beni çok heyecanlandırmıyor, bende ekstra bir heyecan katayım dedim o güne. Kendi kendime heyecan hediye ettim yani :)
Cevahir alışveriş merkezinde düzenlenen, kurabiye yarışmasına katıldım. Perşembe günü yapılan ilk finali geçerek, pazar günkü büyük finale katılma hakkı kazandım. Pazar günü dereceye giremedim ama :(
Bu duruma üzülmedim desem yalan olur, tabiki üzüldüm.
Ama hayatımın her döneminde olduğu gibi hızlıca bir artı-eksi listesi yaptım o gün için...
Kaybetmenin üzüntüsü listede sadece bir madde iken, mutlu olmam gereken maddeler o kadar fazlaydıki...
Öncelikle, dergilerdeki yazılarını ve tariflerini, tv programlarını zevkle takip ettiğim, birbirinden değerli kişiler ile (Sahrap Soysal, Elif Korkmazel, Hayal Demirkol, Ayşe Tüter, Eyüp Kemal Sevinç) yüzyüze tanışma fısatım oldu.
Sahrap hanım, yarışma sırasında görüşü sorulduğunda; "ben en çok Susamlı Kurabiye'yi beğendim" dedi, Hayal hanım; gönderdiği mail'de; "benim birincim sendin" dedi ve Elif hanımda; kurabiyeyi çok beğendiğini ve tv programında yapacağını söylediği bir mail gönderdi. Bütün bunlar da beni en az birincilik kadar mutlu etti.
Yarışma sponsorlarının, her iki günde de dağıttığı kucak dolusu hediyeler, Yeşim hanımın sıcacık ilgisi de çok güzeldi..
Sonra, doğum günümde yanımda olmak ve bana destek olmak adına; eşim, annem, babam, kayınvalidem, amcam, yengem, kuzenlerim oradaydı. Ben yarışmanın heyecanı ile vaktin nasıl geçtiğini anlamadım ama onlar saatlerce ayakta kalıp beni izlediler, hareketsiz öylece durmaktan nasılda yoruldular ama bir an olsun gitmeyi düşünmediler. Onlara her baktığımda, gülümseyerek el salladılar. Benim için bundan daha güzel bir hediye olabilirmiydi ?

& Yarışma sırasında, eşimin çektiği fotoğraflardan bazılarını bir albümde bir araya topladım. Son zamanlarda Flickr'ı, hiç bir zaman üye olmadığım, Facebook gibi kullanmaya başladığımın da farkındayım :)
Zaman zaman, "seni çok merak ediyoruz, neden bir fotoğrafını bloga eklemiyorsun?" şeklinde yorum ve mailler alıyorum. Sizde öyle düşünüyorsanız; buyrun "KURABİYE YARIŞMASI FOTOĞRAFLARI" galerisine...

& Evet, zaman zaman tarif içermeyen, çeşitli haberler içeren yazılar yazdım. Ama bu yazı benim bu güne kadar yazdığım; kendimden ve teşekkür etmek istediklerimden sözettiğim, en kişisel :) yazı oldu... Şimdiden söz veriyorumki, bol tarifli yazılar yakında :)

07 Mayıs 2009

Tefal Actifry ile Etkinlik Tarifleri

ActiFry Etkinlik Banner

TEFAL ACTIFRY ETKİNLİKLERİ #1 ... ANA YEMEKLER...

"Acaba, becerebilirmiyim", "nasılsa daha çok var, rahat rahat hazırlanırım" :) diye diye etkinlik günü geldi çattı. Bir kez daha; "sayılı gün çabuk geçer" sözü gerçek oldu. Benim gibi Actifry'ını sürekli kullanan ve çok memnun olduklarını belirten pek çok arkadaşım, etkinliğe birbirinden nefis tarifler gönderdiler. Böylelikle; çeşitli dergilerdeki ve "Actifry ile 50 Tarif" kitabındaki tariflere ek olarak, internet ortamında, çok güzel lezzetlerden oluşan bir arşivimiz daha oluştu.

Sözü fazla uzatmadan, her zaman olduğu gibi, Yaso'cuğumun destekleri ile düzenlediğim, etkinlik tarifleri ile sizi başbaşa bırakıyorum... Etkinliğe tarif gönderen tüm arkadaşlarıma, ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum, beni çok mutlu ettiniz... Ellerinize sağlık...

Actifry Etkinlik Tarifleri

Actifry Etkinlik Tarifleri

Actifry Etkinlik Tarifleri

Actifry Etkinlik Tarifleri

Actifry Etkinlik Tarifleri

Actifry Etkinlik Tarifleri

Actifry Etkinlik Tarifleri

Actifry Etkinlik Tarifleri

Actifry Etkinlik Tarifleri

Actifry Etkinlik Tarifleri

Actifry Etkinlik Tarifleri

Actifry Etkinlik Tarifleri

Actifry Etkinlik Tarifleri
& Blogu olmadığı için, link göndermek yerine bana e-posta ile tarif gönderen okuyucularıma da çok teşekkür ediyorum. Kendilerinin tariflerini en kısa sürede bizzat deneyip, fotoğraflayarak ve tabiki isimlerini belirterek, büyük bir zevk ile yayınlayacağım.

02 Mayıs 2009

Tefal Actifry ile Çökertme Kebabı

Actifry ile Çökertme Kebabı

ACTIFRY İLE ZAHMETSİZ ENFES BİR YEMEK...
Actifry ile evimize ilk geldiği günden beri çok samimiyiz :) Kendisi mutfakta en büyük yardımcım...
Düşünüyorumda, aslında mutfakta kullandığım her alet; mikrodalga fırın, robot, rondo, su ıstıcı benim en büyük yardımcım. Bazen onların olmadığını ve her şeyi ellerimle yapmak zorunda kaldığımı düşünüyorum, basit bir yemek bile ne kadar çok vaktimi alırdı.
Oysa işten gelince, altı yedi dakikada buzluktaki eti çözdürüyor, kaynar su ile pirinci ıslatıyor, rondoda domatesi ve soğanı çekip, en fazla bir saatte iki üç çeşit hazırlayabiliyorum. Ya minik aletlerimiz olmasaydı ? Düşünmek bile istemiyorum, tekrar tekrar teşekkürler bilim insanları :)
Tamam aletlerin hepsi muhteşem, ama Actifry gerçekten yüzyılın icadı :) Siz başka şeylerle uğraşırken, etraf bir gram yağ ve koku olmadan, lezzetli kızartmaların, nefis yemeklerin hazır olması gerçekten büyük rahatlık.
Actifry etkinliklerinin ilk ev sahibi benim biliyorsunuz. Kendi etkinlik tarifim olarak başından beri "Kırmızı biberli tavuk sote" düşünüyordum aslında. Ama geçtiğimiz hafta sonu Bodrum Restoran'da yediğim çökertme kebabı fikrimi aniden değiştirdi :) Orjinal tarifte, patatesler yağda kızartılmıştı. Lezzetli ama oldukça kalorili bir yemekti. Aklıma Actifry'ın mükemmel et pişirdiği geldi ama patatesleri rende halde güzel kızartıp kızartmayacağını merak ediyordum...
Geçtiğimiz hafta üç dört kez yaptım ve her seferinde de ikram ettiğim kişilerden, özellikle eşimden tam not aldım. Pişmesi; kırk beş dakika civarında süren ama hazırlık aşamaları çok zahmetsiz olan bu yemeği, son anda geleceğini haber veren misafirleriniz için hazırlayabilir ve sunum olarak çok iltifat alabilirsiniz :)
Bu arada Actifry etkinliğinde tarif göndermek için son gün; 04 Mayıs 2009... Hatırlatayım :)

Malzemeler
  • 2 Adet Patates (rendelenmiş haliyle 1,5 su bardağı)
  • 300 Gr. Dana Antrikot yada Kuzu Külbastı
  • 1 Diş Sarımsak
  • 1 Tatlı Kaşığı Elma Sirkesi
  • 3 Actifry Kaşığı Sıvı Yağ
  • 1 Yemek Kaşığı (tepeleme) Biber Salçası
  • 1 Çay Bardağı Su
  • 1 Tatlı Kaşığı Sıvı Yağ
  • Tuz, Kekik

Yapılışı

  • Patatesleri makarna süzgecine rendeleyin. Bol su ile nişastası gidene kadar yıkayın. Elinizle iyice suyunu sıkıp, actifry'a koyun. İki actifry kaşığı sıvı yağ ekleyin. 20 dk. arada sırada kapağını açıp karıştırarak pişirin.
  • Etleri ince uzun (jülyen şekilde) doğrayın. Üzerine bir actifry kaşığı sıvı yağ, elma sirkesi ve ince ince doğradığınız sarımsağı ekleyin.
  • Patatesleri başka bir tabağa alın ve etleri actifry'a koyun. (bu aşamada, etleri hazneyi temizlemeden koyabilirsiniz.)
  • Actifry'ı 8 dk.ya kurun.
  • Bir kasede salça, su ve bir tatlı kaşığı sıvı yağı çırpma teli ile çırpın. (Karışım ketçap kıvamında olmalı)
  • 8 dk. sonunda, salçalı karışımı etlere ekleyin ve actifry'ı 4 dk. daha kurun. Süre sonunda etler tamamen pişmiş olacak ama siz yinede tadına bakın :)
  • Süre sonunda 2 çay kaşığı kadar kekik ve tuz ekleyip, 1 dk daha pişirin.
  • Etleri patateslerin üzerine alın ve sıcak sıcak servis yapın.

Not: Orjinal tarifte; patateslerin üzerinde (patates ile et arasında) 1 yemek kaşığı kadar sarımsaklı yoğurt vardı. Ben bu şekilde de çok beğendim, İskender kebap gibiydi ama eşim o şekilde sevmediği için, evde yaptıklarımda yanına bir kaşık yoğurt ekleyerek servis yaptım.

İlgi Yazılar;

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin