02 Kasım 2011

Bize Gerekli Olan...

Son dört yıldır yani blog yazmaya başladığımdan beri zaman zaman yazmayınca yaşadığım tıkanıklığı yaşıyorum yine.
Beni blog yazanlar çok daha iyi anlayacaktır. Bir yandan aklınız blogdadır, ihmal etmenin sıkıntısını yaşarsınız, bir yandan hayat koşturmacası , telaşı ve başka öncelikleriniz vardır.
Bazen de, bugünlerde olduğu gibi, milletçe üzgün olduğumuz, el ele verip birlik olmamız, yardım etmemiz gerektiği durumlar gibi…

Ama bir yerlerden yeniden başlamak lazım gelir hayata, bir şekilde devam etmek gerekir günlük yaşama…
Tekrar yazı yazmaya başladığınız ya da tarifler yayınladığınız gün milat değildir elbette o gün her şeye sünger çekip, unuttuğunuz ve kaldığınız yerden devam ettiğiniz günde değildir.
Sadece bir yerlerden yavaş yavaş tutunmaktır hayata…

Son yaşadığımız deprem hepimizi olduğu gibi beni de çok sarstı elbet ama benim sarsılmam birazda kızgınlıktan, öfkeden!
Bir önceki yazımda da söz ettiğim gibi; hayatımıza verilen kıymetsizliğe benim öfkem…
Neden insan hayatı bu kadar ucuz benim ülkemde, neden?
Alman vatandaşı olan bir komşumuz için mahalleye helikopter inmesini ağzımız açık izlerken aynı gün hastane kuyruğunda; “ne yapalım ölürse ölecek yapacak bir şey yok, insan çok memlekette” diyen zihniyeti yaşamış biriyim ben :(
Ne acı!

Son bir haftadır gazetelerde, internette ve televizyonlardaki yardım kampanyalarını izliyorum gözlerim dolarak.
Harçlığından beş lira ayıran çocukta gözlerim doluyor, “üç milyon liralık okul yaptıracağım” diyende göğsüm gururla doluyor.
Bir felaket yaşandığında anında kenetlenen, elinde avucunda ne varsa yardım eden çok yüce bir milletiz biz…

Peki söyleyin bana; insan hayatını hiçe sayan, kumdan kaleler yapan, kendi evi sapasağlam ayakta kalırken, yaptığı inşaatlarda bebekleri öldüren insafsızlar hangi milletten?
Söyleyin bana?

Bizde deprem ülkesiyiz, Japonya da…
Bizdeki deprem sonrası yaşananlara bakın, onlarda deprem sonrası yaşananlara…
Oradaki binalar sapasağlam, insanlar eğitimli, deprem anında nasıl davranacaklarını biliyorlar, psikolojik olarak hazırlanmışlar, aldıkları ilk yardım eğitimi sayesinde tusinami sırasında evin çatısına çıkıp annelerini kurallarına uygun şekilde kurtarabilen insanlar var orada…
Ya bizde?
Deprem anında kum gibi dağılan binalar, bina yıkılmasa bile panik halde camdan atlayan bilinçsiz insanlar, psikolojileri hazır olmadığı için deprem sonrası sağlam olduğunu bildiği halde evine giremeyenler…

Önemli olan deprem olduktan, canlar yandıktan sonra bir araya gelmek değil, milyonları oraya akıtmak değil. Deprem olmadan önce bu birliği sağlamak bence…
“Depreme hazır mıyız?” kampanyaları gerekli bize.
İnsanların psikolojileri hazırlanmalı, ilk yardım eğitimleri verilmeli, hepimizin deprem çantası olmalı, binalar kontrolden geçirilmeli, yönetmeliğe uygun olmayanlar gözünün yaşına bakmadan yıkılmalı!
“1990 sonrası hazırlanan deprem yönetmeliklerini okusanız ağlarsınız” diyor uzmanlar, o şartlara göre yapılsa binalar deprem vız gelirmiş bize…
Yapabiliriz, zor değil…
Gerekli olan; çimento, kum, su değil…

Sözün kısası, bir hayalim var;
Bir deprem ülkesinde yaşadığımızın bilincinde olan, hem ruhunu, hem çantasını buna göre hazırlamış bizler, insan hayatına değer veren inşaat firmaları, müteahhitler, bu konuda bizi yönlendirecek, yönetecek yöneticiler…
Yapabiliriz, zor değil…
Gerekli olan; çimento, kum, su değil…

Vicdan, merhamet, birlik, beraberlik, yardımseverlik bunlar zaten damarlarımızda fazla fazla var, taşacak kadar…

Bize gerekli olan tek şey; “Allah Korkusu”…


18 yorum:

hümoş dedi ki...

bende uzun zamandır yazamıyorum.Yazıyorum siliyorum ve bu iş böyle uzar gider ... Çok iyi anlıyorum ... Senden aldığım gazla bende yazmaya başlasam iyi olucak ...

Adsız dedi ki...

Müge Hanımcım merhaba,
Bir cümle ne fazla, ne eksik! Düşüncelerinizi yazıya dökmek şekliniz süper olmuş, ağzınıza sağlık
Sevgiler
Yasemin

Burcu dedi ki...

Çok güzel bir yazı olmuş her yönü ile tebrikler..

SU Hanımın Çiftliği dedi ki...

Müge hanım,

Benzer bir tıkanıklığı geçen hafta ben de yaşadım
Van depremi içimizde de bir deprem yarattı
Ben bu süreçte yapabileceğim yardımları yaptım, bazıları ile hala temastayım bu uzun bir süreç Gölcük depreminden deneyimledik biliyoruz,
Ama bende ki tıkanıklığı depremle ilgili yazdığım (blogta da paylaştığım) yazım açtı...
O yüzden yazmak gerek, paylaşmak gerek, acıları, sevinçleri, üzüntüleri, isyanları .. hayata dair ne varsa akıtmak gerek
Siz de bunu yapmışsınız elinize gönlünüze sağlık

zühra dedi ki...

Bu afette gerçekten Türkiye de diğere afetlere göre daha bir kenetlenme, daha bir dayanışma ve yardımlaşma gördüm sanki. Gerçekten çok güzel. Ama zamanla azalacak, kanayan yaralar kendi kendine kuruyup kabuk bağlayacak. Depremle ilgili önlemler yasa düzeyinde, devlet kontrolünde ve denetiminde olacak deseler de ben inanmıyorum. Olaylar soğuyunca her şey askıda kalıyor. Ta ki başka bir afette canımız yanıncaya kadar.

Peritozu dedi ki...

Okurken irkildim yazını, ben çok açık bir şekilde ülkede bu kadar korkunç yapılaşmaya göz yuman siyaset ve politikacıların yatacakları yerin olmadığını düşünüyorum.

Onlar sevap kazanak için 20. haçlarına gitmeye, 5. camilerini yaptırmaya devam etsinler.

Peritozu dedi ki...

Birde böyle bir gerçeğin olacağı gün gibi ortada iken, mimarlar odası başkanından, çok ünlü mütahitlere kadar herkes türkiyede yapılan 2000 öncesi binaların denetimde ki eksikler nedeniyle çok riskli olduğu ve düşük derecelerde bile yıkılacağını söylerken, nedendir şimdiye kadar hiç bir proje geliştirilmemesi ???

İlle canların yanması, insanların dünya basınında göçük altında görüntülerinin yayınlaması mı gerekiyorudu ???

Şimdiye kadar bu duruma göz yuman otoriteler nasıl gece evlerinde rahat uyuyorlardır acaba Müge?

Ne kadar doluymuşum değil mi...

Özgen dedi ki...

Çok haklısınız aynen katılıyorum herşeyden önce herkese biraz vicdan lazım sevgiler...

Adsız dedi ki...

ah ah sevgili müge...
bu son söz üzerine daha ne diyelim?
nasılsa kimse bilmiyor,nasılsa kimse görmüyor,nasılsa kimse anlamıyor ne iş çevirirsen çevir mantığıyla değil,bizi GÖREN biri var mantığıyla hareket etsek değişecek herşey..tabii sadece dilde olan allah taş keser tarzındaki bir korkudan değil,gerçekten ALLAH KORKUSUndan...

LaMa dedi ki...

son cumle belyoz gibi indi!

Unknown dedi ki...

Her cümlenize harfiyyen katılıyorum..
Ve o son cümleyle ne güzel özetlemişsiniz herşeyi..
''Bize gerekli olan tek şey Allah korkusu.''
O korku olmadan insanları kötülüklerden alıkoymak ne mümkün?
Diliyorum ki yaşanan olumsuzluklar son bulsun..
İnşAllah yarınlarımız ummadığımız kadar güzel olsun...
Gönül dolusu sevgilerimle..

Adsız dedi ki...

Merhabalar;

Sitenizi tesadüfen ziyaret ettim. Vanlı bir depremzede olarak ilginizden dolayı çok duyguluyum. Paylaşmak istedim sizlerle.

Bizleri yalnız bırakmayan canım Türkiyemin tüm güzel insanlarına sonsuz teşekkürler. Hiç bir emeğiniz boşa gitmedi bunu bilmenizi isterim. Saygılarımla. Murat.

Beyaz Mutfak dedi ki...

Müge Hanım merhaba,

Yazınız tokat gibi çarpmıştır umarım içinde Allah korkusu olmayanlara... Bizlere bu acıları yaşatanların daha fazla kayıplar verilmeden doğru yolu bulması dileğiyle...

Berfin Kucur

Adsız dedi ki...

"Bize gerekli olan tek şey; “Allah Korkusu”"
Doğru söze ne denir, yüreğinize,kaleminize sağlık... Sıkı takipciniz... :)

Unknown dedi ki...

ahh yazdığın her cümlenin altına imzamı atabilirim bu nasıl bir hayattır diyorum ülkem için üzülerek kızacağız üzüleceğiz öfkeleneceğiz ama ne yazıkki ülke olarak unutacağız acı olan da bu...

Bir Terazi Kizi... dedi ki...

Tüm hayalleininizin gerceklesmesi dilegiyle iyi bayramlar dilerim,sevgiler...

yasemın altuntaş dedi ki...

çok manalı bir yazı...
allah herkesin içine merhamet duygusu versin...

cgty dedi ki...

Slm. Aynen katiliyorum. Allah korkusu Allah bizi her yerde görür gerceginin yeniden cocuklarimiza ve hatta bilmeyen büyüklere ögretmek gerek. Din dersini secmeli hale getiren evde ev isleri o gün bugün gezen anneler yüzünden bu cahiliyetler bence. bilincli ebeveynler olmaliyiz. Ahlak ve din kurallarini ögretmeliyiz. Kameralar bile cektigi halde korkmayan insanlardan sadece para elde etmek icin herseyi hice sayan insanlardan Allah im bizi muhafaza eylesin karsilastirmasin. Hac ve camii isine niye takilir insanlar binlerce disco kafe acilirken paris amerika gezisi yapanlardan niye bahsedilmez hic anlamam..

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin