Kiraz Bahçe'deki nefis kahvaltıdan sonra, düştük yollara. Hava çok güzeldi, doğa bizi çağırıyordu, haydi gelin resimlerimi çekin diye...
İlk durağımız Kerpe sahiliydi.
Yazın günübirlik denize girmek için gelenler ile dolan plaj çok sessizdi.
Yazın günübirlik denize girmek için gelenler ile dolan plaj çok sessizdi.
Kerpe Kayalıkları
Kerpe kayalıklarını görünce ister istemez şaşırıyorsunuz, sanki yüzyıllar önce dev bir turist gemisi sahile demir atmış ve efsanevi bir şekilde taşlaşıp kalmış gibi...
Kayalıkları gezerken doğal güzelliğinden gerçekten çok etkilendim, ancak detaylı bir şekilde gezmeye başlayınca içim burkuldu. Çevreyi gezmeye gelenlerin, etrafa saçtığı çekirdek kabukları, pet şişeler ve gördüğü her çiçeği hemen koparan bayanlar gerçekten çok üzücü görüntülerdi.
Kerpe'den Sapanca Maşukiye'ye doğru giderken yol üzerinde bu enfes güzellikteki gölet dikkatimizi çekti. Biz "aman ne kadar güzel bir yer keşfettik" diye sevinirken, biraz aşağıya bakınca gölün kenarında sıra sıra dizilmiş arabaları ve hepsinin önünde yanmakta olan mangalları gördük. Sanırım, söz konusu piknik ve mangal olduğunda ülkemizde keşfedilmemiş hiç bir yer yok.
1 yorum:
Sizin gibi bloggerlar görünce ne kadar güzel bir cennet olduğuu bir kez daha anlıyoruz Kerpe'nin
Kerpe'yi tanıtmak için uğraştığımız sitemize de destek verirseniz seviniriz
Sitemizin adresi www.kerpepansiyonlari.com
Yorum Gönder